9 Temmuz 2014 Çarşamba

Saçlarınız parlaması için 10 öneri

yazin_tatilde_saclarinizi_koruyun


1. Haftada en az bir kez yoğun bakım yaparak saçınıza güç, canlılık ve enerji katın. Saçınıza sürün, etrafına streç film çekin ve15-20 dakika boyunca bekleyin.
2. İyi bir toksinlerden arındırıcı şampuan kullanarak bakım ürünü birikmelerini engelleyebilirsiniz. Saçınızda biriken bakım ürünleri, saçınızın parlaklığını azaltır ve yağlı bir his verir.
3. Saçınızı soğuk su ile durulayın veya saç bakım kremini duruladıktan sonra uygulayın. Böylece saçlarınıza parlak bir görünüm kazandırın.
4. Saç kurutma makinesini tek yönlü kullanın ve her zaman kullanırken uçtan köke doğru tutun. Bu işlem, saçınızın parlaklığını arttırır ve pürüzlerini düzeltir.
5. Saçınızda kullandığınız bakım ürünlerini azaltın. Fön makinenizi ve saç maşanızı fazla kullanmamaya çalışın. Zamanla saçınız doğal bir parlaklık kazanır.
6. Standart fırçanızı kıl fırça ile değiştirin. Kıl fırçalar saçı sıkıca tutarak tararken pürüzsüz ve düz bir görünüm verir. Pürüzsüz saçların parlaklığı her zaman daha fazladır.
7. Kalıcı bir parlaklık için yarı kalıcı boyalar kullanın. Kalıcı boyalar, sağlıklı bir alternatiftir ve saçınızın içten dışa ışıldamasını sağlar.
8. Ayda bir kere veya saçınız çok kuru ise ayda iki kere saçınıza sıcak yağ bakımı uygulayın.
9. Çoğu kişiye zor gelse de, uzmanlar saçınızı daha az sıklıkta yıkamanız gerektiği konusunda hem fikir. Bırakın saçınız kendi nemi içerisinde kalsın ve zamanla saçlarınız kendiliğinden parlasın.
10. Saçınız kuru ise iyi bir serum, yağlı ise iyi bir parlaklık spreyi kullanın.

8 Temmuz 2014 Salı

Yumurta ve süt ile saçlarınız parlasın

 

Saç bakımıdenilince pek çok kozmetik ürün aklımıza gelir. Ancak bütçenizi zorlamayacak ve kolaylıkla hazırlayabileceğiniz birkaç karışım ile de saçlarınızın parlamasını sağlayabilirsiniz.

Yüzyıllar önce kozmetik ürünleri yoktu. Peki, büyük annelerimizin saçlarının parlamasını sağlayan neydi? Eskiden kadınlar saçlarına yumurta ve süt ile bakım yaparlarmış. Bu karışım sadece parlamayı sağlamaz aynı zamanda saçı da beslermiş. Siz de bu kolay malzemeler sayesinde bakımlı saçlara kavuşabilirsiniz.
 
Gerekli malzemeler:
-Bir fincan süt
-3 yumurta sarısı
-Biraz şeker
-Birkaç damla zeytinyağı
 
Hazırlanışı:
Yumurtanın sarılarını ayırdıktan sonra biraz zeytinyağı ve şeker ekleyip iyice karıştırın. Sütü ayrı bir kabın içerisinde bekletin.
Önce saçlarınızı süt ile ıslatın ve tarayarak her bölümünün ıslandığından emin olun. Ardından 5-6 dakika bekletin ve durulayın.
İkinci kısımda yumurta karışımını kullanın. Masaj yaparak saçınıza uygulayın ve 10 dakika kadar bekletin. Soğuk su ile durulayın.
Sıcak su saçın elektriklenmesine neden olacaktır.
Saçlarınızın farklılaştığını kuruduktan sonra görebilirsiniz. Yumurta ve zeytinyağı kokusuna dayanamıyorsunuz biraz parfüm sıkabilirsiniz.

5 Temmuz 2014 Cumartesi

Cilt kuruluğunu önlemenin yolları

Cilt kuruluğu özellikle mevsim değişikliklerinde sıkça görülen cilt problemlerinden birisidir. Değişen hava koşullarıyla birlikte cildiniz nemini kaybeder ve kuruluk meydana gelir. Hatta bazı kişilerde pul pul dökülme gibi şikayetler oluşur. Cildiniz parlaklığını kaybeder. Bunu önlemek mümkün! Yediğiniz besinlere dikkat ederseniz cildinizin nemini kaybetmesini önler, yaz-kış pırıl pırıl bir cilde sahip olabilirsiniz.

Cildinizin Kurumaması İçin Almanız Gereken Besinler
-Bol bol su için. Özellikle kış aylarında su tüketimi azalır. Bu cildinizin kurumasına neden olur.
-A vitamini içeren besinleri cildinizin kurumaması için mutlaka tüketmelisiniz (süt, yumurta sarısı, buğday, havuç, mantar, fıstık, ceviz…).
-B vitamini içeren besinler de cildinizin kurumasını önler (süt, et, yeşil yapraklı sebzeler, tahıllar, soya fasulyesi…).
-C vitamini içeren besinler de cildinizin kurumamasında önemli rol oynar(yeşil biber, brokoli, turunçgiller, kivi, çilek…).

1 Temmuz 2014 Salı

Mevsim geçişlerinde doğru giyinmeli ve doğru beslenmelisiniz...

Mevsim geçişlerinde yaşanan havaların bir ısınıp bir soğuması vücudun savunma mekanizmasını zayıflattığı için soğuk algınlığı, grip ve nezle vakalarının artışına sebep olduğunu belirten Uzm. Dr. Mustafa Nuri Ceyhan, özellikle bu günlerde bağışıklık sisteminin ve metabolizmanın koruma altına alıp, daha da güçlendirmenin en etkili yollarından biri yeterli ve dengeli beslenme olduğunu açıkladı.


Ceyhan yaptığı açıklamada, “Hasta olmamak için dengeli beslenilmeli, vücudun direncini artıran C vitamini içeren gıdalar, portakal başta olmak üzere taze meyve ve sebzeler bolca tüketilmelidir. Bu, her yaş grubu için geçerlidir. Özellikle enfeksiyonlara karşı daha duyarlı olan çocuklar, gebeler, emziren anneler ve yaşlılar için beslenme daha da önem taşır” dedi.

MEVSİM GEÇİŞLERİNDE NASIL BESLENMELİ?

Mevsimsel geçişlerde yeterli ve dengeli beslenilmesinin önemli olduğunun altını çizen Ceyhan, “Dengeli beslenme gün içerisinde her besin grubundan yeterli miktarda almakla sağlanır. Böylece ihtiyacımız olan protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineralleri de almış oluruz. A ve C vitaminleri, antioksidan vitaminlerdir. Bu vitaminler, bağışıklık sistemimizi güçlendirerek, hastalıklara karşı direncimizi arttırır. Turunçgiller, havuç, brokoli, kabak, Brüksel lahanası, yeşilbiber, karnabahar, maydanoz, roka, tere gibi sebzeler, vitamin ve mineral açısından zengin besinlerdir. Düzgün beslenilmeli, mutlaka meyve ve sebze tüketilmeli, uykuya dikkat edilmelidir. Aşırıya kaçmamak kaydı ile içinde birçok mineralleri içiren fındık, kuru kayısı, badem, ceviz gibi kuru yemişler yemek ve en az 2,5 litre sade su içmek alınabilecek basit önlemlerdir. Toplu taşıma araçlarını kullanırken çok dikkat edilmeli, indikten sonra eller ve yüz mutlaka yıkanmalıdır. Kişisel hijyene dikkat etmek birçok enfeksiyona maruz kalınmasını engeller. Kadınlarda ve çocuklarda daha sık görülen kansızlık özellikle havaların soğumasıyla üşüme, halsizlik vb. şikâyetlere neden olabilir. Sonbahar ve kış aylarında demir içeriği yüksek yumurta, kırmızı et, karaciğer, pekmez ve kuru meyve vb besinler tüketmek kansızlığa karşı koruyucudur ve demir depolarımızın yenilenmesini sağlarlar” dedi.

MEVSİM GEÇİŞLERİNDE NASIL GİYİNMELİ?

Giyinme konusunda da uyarıda bulunan Halk Sağlığı Muğla Müdürü Ceyhan, “Kişi üşümeyecek ve terlemeyecek şekilde giyinmeli, havanın aniden ısınıp, soğumasına karşı tedbirli olmalı. Sonbahar genelde yağışlı geçen günlerdir. Hasta olmamak için ıslanmaktan mümkün olduğunca korunmak gerekmektedir. Eğer ıslanıldıysa ıslak giysilerin en kısa sürede kuru giysilerle değiştirilmeli. Çünkü ıslak giysiler vücut ısısını hızla düşürür ve hasta eder” şeklinde konuştu.

9 Kasım 2013 Cumartesi

Gebelikte hipotiroidinin anneye ve bebeğe zararları nelerdir

Gebelikte_hipotiroidinin_anneye_ve_bebege_zararlari_nelerdirSağlıklı bir hamilelik ve sağlıklı bir bebek bütün anne adaylarının en büyük isteğidir
 Bu nedenle hamileliğin ilk döneminde yapılan rutin kan testlerinin yanı sıra tiroid hormonlarının kontrolü de bebeğinizin sağlıklı gelişimi için hayati önem taşır…

Sağlıklı bir hamilelik ve sağlıklı bir bebek için tiroid sağlığınızı koruyun
Hamilelik sürecinde görülen tiroid problemlerini ve anne adayının dikkat edilmesi gerekli.Gebelik sırasında bilinen tiroid hastalığı durumunun anne ve bebek sağlığını olumsuz yönde etkileyebiliyor.Gebe kalmayı isteyen her kadının tiroid testleri öncelikle yapılmalı ve gebelik gerçekleştikten sonra kontrol edilmelidir. Özellikle daha önceden bilinen tiroid hastalığı öyküsü olanlar, hipertiroidizm nedeniyle tedavi görenler ve ailede guatr öyküsü olanlar yakından izlenmelidir. Tiroid hormonları bebeğin beyin gelişiminde çok önemlidir.
Gebelikte tiroid fonksiyonlarında değişiklik olur mu?
Gebelik sırasında tiroid bezinde hem fonksiyonlarında hem de boyutlarında bazı değişiklikler olması doğaldır ve bunlar bir hastalık olarak değerlendirilmez. Gebelikte salgılanan human koryonik gonadotropin (hCG) ve östrojen tiroid hormonlarını da etkileyebilir.

Gebelik sırasında tiroid fonksiyonlarındaki hormonal değişiklikler nelerdir?
Gebelik sırasında yapılan tiroid fonksiyon testleri sonuçlarını gebeliği dikkate alarak değerlendirmek gerekir. Gebelikte salınan östrojen ve human koryonik gonadotropin (hCG) tiroid hormonlarını da etkiler. Gebeliğin ilk 3 ayında yüksek olan hCG TSH düzeyinde belli bir düşüşe neden olabilir. Bu düşme geçicidir. Gebelikte kan düzeyi yükselen östrojen ise tiroid hormonunu bağlayan proteinleri artırır. Bunun sonucunda da total tiroid hormonu düzeyinde yükselme gözlenir. Kandaki tiroid hormonunun %99’u bu proteinlere bağlı durumdadır. Ancak tiroid hormonlarının serbest formlarında yükselme olmaz. Gebelik boyunca TSH, sT3 ve sT4 düzeyleri normal olan kadınların tiroid bezi normal çalışıyor demektir.

Gebelikte tiroid bezi boyutlarında değişiklik olur mu?
Gebelik sırasında tiroid bezi boyutlarında büyüme gözlenebilir. Bu durum özellikle iyot eksikliği olan bölgelerde daha sık ve belirgin olabilir. Gebelik sırasında tiroid bezindeki büyüme ancak %10-15 oranındadır ve genellikle gözle guatr olarak fark edilemez. En doğru değerlendirme ultrasonografi ile yapılabilir. Gebelik boyunca gerçek guatr veya tiroid fonksiyon bozukluları da görülebilir. Bunları normal veya beklenen değişikliklerden ayırt ederek değerlendirmek gerekir.

Gebelikte hipotiroidizm nedenleri nelerdir?
Tiroid hormonlarının kanda az ölçülmesiyle karakterize hipotiroidizm durumu normalde erişkin yaşlarda en sık neden Haşimoto tiroiditi olması nedeniyle gebelikte de hipotirodizm olgularının çoğunda bu patolojiye rastlanır. Bu gebelikte yeni başlayan bir Haşimoto tiroditi olabileceği gibi daha önceden bilinen hastalığın belirginleşmesi şeklinde de karşımıza çıkar. Gebelikte de normalde de az miktarda yükselen TSH seviyesi dikkate alınarak TSH takibi yapılır.

Gebelikte hipotiroidinin anneye ve bebeğe zararları nelerdir?
Gebelikte görülen fark edilmeyen veya tedavi edilmeyen hipotiroidizm yani kanda tiroid hormonlarının azalması durumu, hiç belirti vermeden de görülebildiği gibi annede kansızlığa, kalp yetmezliğine, plasenta anomalilerine, kas güçsüzlüğüne, doğum sürecinde kanamaya, düşük doğum ağırlıklı bebek doğurmasına yol açabilir. Tiroid hormonları bebeğin beyin gelişimi açısından çok önemlidir.

22 Ekim 2013 Salı

Cildimizi nemlendirmek için yapılabilecekler....

Cildi nemlendiren yiyecekler
Zorlu kış şartlarında, ısının düşmesi, soğuk ve rüzgarlı hava yüzünden yaşanan cilt kuruması sorununa karşı alınması gereken önlemleri sıraladı.
    Cildin dökülmesi ile başlayan kuruyan sertleşen ve bazı cilt hastalıklarına bile neden olan cilt kurumasına karşı uzmanlar, “Kış güneşinden korunun, beslenmenize dikkat edin, cildinize uygun nemlendirici seçin” uyarısında bulunuyor.
 Kış aylarında soğuyan havalarla birlikte  daha hassas hale gelen, dayanıksızlaşan cildimiz, soğuk havalarda kan dolaşımının da yavaşlaması sonucunda kuruyabilir, genetik olarak hassas cilde sahip kişilerde bulguların daha fazla olurken atopik egzama, sedef hastalığı, pruritus, kserotik egzema gibi hastalıkların başlayabilir.
PSİKOLOJİK  DURUM DA CİLDİMİZİ ETKİLER
Tenimiz, sert kış koşullarından fiziksel olarak kötü etkilendiği gibi, ruhsal olarak da etkilenebileceğini belirtmekte fayda var. Kışın gelmesi hafif bir depresyona, harekette kısıtlılığa, metabolizmada yavaşlamaya sebep olur. Bunların sonucunda ışıldaması azalmış, matlaşmış, tonunu kaybetmiş, gözenekleri genişlemiş ve komedonları artmış bir cilt ortaya çıkabilir. Fakat üzülmeyin gerekli önlemleri alarak kış mevsiminde bile sağlıklı bir cilde sahip olabilirsiniz. Sıklıkla yıkanmak ve yıkanırken çok sıcak su kullanmak deri yağlarını azaltarak derinin daha fazla kurumasına sebep olur. Deri kızarır,kaşınır, hatta kuruluk egzaması oluşabilir. Banyo sırasında kullanılan ürünlerin kremli olması, özel banyo yağlarının kullanılması ve banyo sonrasında deri nemli iken bir nemlendirici balsamın tüm vücuda uygulanması cilde ihtiyacı olan nemi sağlayabilir. Soğuk havalardan etkilenmemek için, dışarı çıkarken, güneş koruyucu özelliği olan bir nemlendirici sürebilirsiniz.
CİLT SAĞLIĞINIZ İÇİN BESLENMENİZE DİKKAT EDİN
Cilt sağlığı ve güzelliğinin yediğimiz gıdalarla da sağlamamız mümkün.Sağlıklı beslenmeyle yakından ilgisi bulunan beslenme için yapmanız gerekenler çok basit ve uygulanabilir.Ne ekstra bir maliyet nede zaman istemiyor.Oldukça basit.Bilinçli ve kararlı olmanız önemli.Beslenmenize dikkat ediyorsunuz bol su tüketmelisiniz ,ayrıca  taze meyve ve sebze tüketmek, ceviz, fıstık, fındık, kuru kayısı ve havuç yemek cildin ekstra nemlenmesini sağlıyor… Yünlü ve sentetik kıyafetlerin deriyle temasının mümkün olduğunca engellenmesi ile kaşıntı ve kuruluğun azalacağını göreceksiniz.Özellikle yüzdeki kuruluk, morluklar ve sarkmalar gibi cilt sorunları için bir hekime danışarak uygun nemlendiricinin kullanılmasını öneririm. Yüzdeki kuruluk, gözaltındaki morluklar, torbalaşma ve matlaşma kişiyi daha yaşlı göstereceğinden uygun bir nemlendirici kullanmak cilt sağlığı ve güzelliğiniz için çok faydalı olacaktır.

27 Eylül 2013 Cuma

Cilt hastalıklarının psikolojik nedenleri

cilt_sorunlarinin_psikolojik_nedenleri
İş yerinde, evde, sosyal yaşantımızda yaşadığımız yoğun stres sadece dikkat ve motivasyonumuzu olumsuz etkilemekle kalmayıp, uzun vadede birçok hastalığa da zemin hazırlıyor. Cilt hastalıkları, stresin neden olduğu rahatsızlıklar listesinde ön sıralarda yer alıyor. 
Akne
Olası Nedeni: Fiziksel ve zihinsel olarak kendinden hoşlanmamak ve içinde bulunduğu çevreyi kabullenememekten kaynaklanıyor.
Çözümü: Kendimi olduğum gibi seviyor ve kabulleniyorum düşüncesini benimsemek.
Alerjiler
Olası Nedeni: Çevrenizdeki bazı insanlara karşı alerjiniz var, tepki veremiyorsunuz. Gücünüzü yadsımayın.
Çözümü: Güvenli ve dostane bir çevre içinde ve emin ellerde olduğunuzu fark edin. Hayatınızla barışın. Unutmayın ilişkilerinizi sadece siz kontrol edebilir ve yönlendirebilirsiniz.
Ayak Mantarı
Olası Nedeni: Kabul edilmemekten kaynaklanan düş kırıklığı ve sinirlilik. Bunları rahatlıkla geride bırakıp ilerleyememe.
Çözümü: Kendinizi sevin, beğenin ve onaylayın. İlerlemek için kendinize söz verin. İlerlemek tehlikesiz ve güvenli bir süreçtir.
Ayak Tabanı Siğili
Olası Nedeni: Düşüncelerinizin kökenine, kaynağına öfke duymanız. Geleceğe yansıttığınız düş kırıklığı.
Çözümü: Güvenle ve rahatça ilerleyin. Yaşam sürecine güvenin ve kendiniz bu sürecin akışına bırakın.
Ayak Tırnağı Batması
Olası Nedeni: İleri doğru yönelmeye, ilerlemeye hakkı olup olmadığı konusunda endişe ve suçluluk duyma.
Çözümü: Hayatta gideceğiniz yönü seçmek ve o yönde ilerlemek sizin hakkınız. Güvenlik içindesiniz. Unutmayın ki siz özgürsünüz.
Beden Kokusu
Olası Nedeni: Korku. Kendinden hoşlanmama. Başkalarından korkma.
Çözümü: Kendinizi sevin, beğenin ve onaylayın. Güven içinde olduğunuzun farkına varın.
Bereler
Olası Nedeni: Kendine öfkelenme ve suçluluk duygusu.
Çözümü: Hatalarınızı kabul ederek, kendinizi sevin.
Kurdeşen
Olası Nedeni: Bireyselliğinizin tehdit edildiğini hissetme. Endişe ve korku.
Çözümü: Kendinizi neşe, huzur ve sevgi dolu düşüncelerle koruma altına alın.
Sedef Hastalığı
Olası Nedeni: Başkalarının üzerinizde güce sahip olduğunu hissetmek. Geçmişinizin karanlıklarından gelen karışıklık.
Çözümü: Geçmişi kabullenip, unutun. Şu anda tüm o sıkıntılardan kurtulmuş durumdasınız.
Beyaz Kabarcıklar
Olası Nedeni: Çirkinliği gizleme.
Çözümü: Kendinizi güzel ve sevilmeye değer olarak görün.
Siyah Noktacıklar
Olası Nedeni: Küçük öfke patlamaları
Çözümü: Düşüncelerinizi yatıştırın. Sakin ve sükûnet içinde olun.
Cüzzam
Olası Nedeni: Hayatla hiçbir biçimde başa çıkamama. Yeterince iyi ya da temiz olmadığına dair köklü bir inanç.
Çözümü: Tüm sınırlamaların üstesinden gelebilirsiniz. Olması gereken adımları attığınızın farkına varın. Sevgi en büyük şifa kaynağıdır.
Çürükler
Olası Nedeni: Yaşamdan aldığınız küçük darbeler yüzünden kendini cezalandırma.
Çözümü: Kendinizi sevin ve sayın. Kendinize karşı iyi ve yumuşak olun. Her şeyin yolunda olduğu düşüncesini zihninize kazıyın.
Mantar Hastalığı
Olası Nedeni: Başkalarınızın canınızı sıkmalarına, sizi sinirlendirmelerine izin vermeniz. Kendince yeterince temiz hissetmemeniz.
Çözümü: Hiç kimse, hiçbir yer ya da hiçbir şeyin sizin üzerinizde güce sahip olmadığını ve özgür olduğunuzu farkedin.
Selülit
Olası Nedeni: Biriktirilmiş öfke ve kendini cezalandırma.
Çözümü: Herkesi affedin. Ama önce kendinizi affedin. Hayatın tadını çıkarmak ve sevgiyle dolmak için özgürsünüz.